Alkol kanser riskini arttırır mı? Alkol ağız, ağız boşluğu, yemek borusu, karaciğer ve meme kanserlerinin gelişme riskini arttırır. Alkol kullanan kişiler kanserden korunmak için alkol alımını erkekler 2 içeceğe kadınlar ise 1 içeceğe sınırlamalıdır. Farklı içeceklerin 1 kadeh birimine baktığımızda birada 1 kadeh = 328 gram, şarapta 140 gram, veya 800 alkolde 210 gram gibi. Alkol ve sigaranın birlikte kullanımı ise tek başlarına kullanımdan riski daha fazla arttırıyor. Düzenli olarak haftada birkaç kez alkol kullanımı kadınlarda meme kanseri gelişme riskini arttırır. Meme kanseri gelişme riski yüksek olan kadınlar hiç alkol kullanmamalıdır.
Antioksidanlar Antioksidanlar nedir ve kanserle ilişkisi nedir?
Meyve ve sebzelerde bulunan bazı besin maddeleri normal vücut metabolizması sonucunda meydana gelen doku hasarına karşı vücudu koruduğu görülmüştür. Antioksidanlar vitamin C, vitamin E, seleniyum, karotenler ve pek çok bitkisel maddelerdir. Araştırmalar antioksidandan zengin meyve ve sebzeleri tüketen insanlarda bazı kanser türlerinin daha az görüldüğünü göstermiştir. Halen devam eden ve antioksidan takviyeleri ile kanser arasındaki ilişkiyi araştıran klinik çalışma sonuçları vitamin desteklerinin kanseri azalttığını gösterememiştir. Bu nedenle kanser riskini azaltmak için vitamin desteği kullanmaktan ziyade, vitaminleri doğal yoldan yani besinlerle alarak kendimizi kanserden korumaya çalışmak daha doğrudur.
Aspartame (Tatlandırıcı) Aspartam şekerden yaklaşık 200 kat daha tatlı olan düşük kalorili yapay bir tatlandırıcıdır. Bugün bu tatlandırıcının kullanımı ile kanser arasında herhangi bir ilişki gösterilememiştir.
Beta-karotenler Beta karotenler kanser riskini azaltır mı?
kimyasal olarak vitamin A ile ilişkilendirilen bir antioksidan olan beta karoten sebze ve meyvelerde bulunduğundan dolayı ve meyve ve sebze tüketmek kanser riskini azalttığından dolayı yüksek doz beta karoten desteği almak kanser riskini azaltabileceği düşünülmektedir. Bu yönde yapılan önemli üç çalışmanın sonuçlarına baktığımızda akciğer kanserinin ve diğer kanserlerin riskini azaltmaya yönelik verilen yüksek doz beta karotenin iki çalışmada sigara kullananlarda beta karoten desteğinin akciğer kanseri riskini arttırdığını belirlerken, üçüncü çalışmada beta karoten desteğinin ne yararı ne de zararı ispatlanamamıştır. Buna dayanarak beta karoten içeren sebze ve meyveleri yemek kanseri önlemede yararlı olabilir, fakat özellikle sigara kullanıcıları için yüksek doz beta karoten destekleri açıkça zararlı olabilir.
Kalsiyum Kalsiyum kanserle ilişkili midir?
Bazı çalışmalar kalsiyumdan zengin besinlerin kalın barsak/makat kanserlerinin gelişme riskini azlttığını ve beslenmemizi kalsiyumla desteklemek kalın barsak/makat adenomlarının oluşumunu hafif derecede azalttığını düşündürmektedir. Buna ek olarak özellikle destek olarak alınan fazla miktarda kalsiyum kullanımının prostat kanserini arttırdığı bilinmektedir. Buna dayanarak hem kadın hem de erkekler fazla miktarda kalsiyum kullanmamalı, besinlerden günlük olarak vücudun ihtiyacı olan kalsiyumu almalıdırlar. 19-50 yaşları arasında olan insanlar günlük 1000 mgr., 50 yaşın üstünde olanlar da 1200 mgr. kalsiyum almalıdır. Kalsiyum almak zorunda kalanlar ise kalsiyumu rastgele değil mutlaka hekimine danışarak kullanmalıdır.
Kolesterol Beslenme programımızdaki kolesterol kanser riskini arttırır mı?
Kolesterol et, yumurta ve hayvansal yağlarda vardır. Bugün kolesterolün kanser riskini arttırıp arttırmadığına ilişkjin çok az bilgi var, genellikle hayvansal kaynaklarla beslenen insanlarda meydana gelen kanserlerin riskini artırdığını ileri sürülmektedir. Kandaki kolesterol düzeyini düşürmek kalp hastalıklarının gelişme riskini azalttığını biliyoruz, ama kandaki kolesterolü düşürmek kanseri nasıl etkilediğini bilmiyoruz, buna ilişkin bildiğimiz önemli araştırma sonuçları yok. Buna karşılık yapılan bir çalışmada kolestrolü düşüren ilaç kullanımının barsak kanseri riskini azalttığı öne sürülmüştür.
Kahve kanser riskini arttırır mı?
Kafein bazı kadınlarda fibrokistlerin (iyi huylu meme hastalığı) gelişme riskini arttırır, fakat meme kanserine veya başka bir kanser türüne neden olduğu gösterilememiştir. Geçmişte kahve ve pankreas kanseri arasında ilişki olduğu ileri sürülmüştür, fakat bu sonuç başka çalışma sonuçları ile desteklenmemiştir.
Yağ Daha az yağ kullanmak kanser gelişme riskini azaltır mı?
Yağdan zengin beslenmek aşırı şişmanlığa neden olur, bu da kanser gelişme riskini arttırır. Omega-3 yağ asidini içeren (balık yağı) yağlar kanser riskini azaltır.
Fibrin (Posa) Fasulye, bakla, sebzeler, tüm hububatlar ve meyveler fibrinden zengin gıdalardır. Fibrin ve kanser riski arasındaki ilişki hala tartışmalı, fakat kanseri önlemede destek olan gıdaları içerdiğinden bu besinlerin tüketimi önerilmektedir.
Balık yağı Balık yemek kansere karşı korur mu?
Balık omega-3 yağ asitlerinden zengin bir kaynaktır. Hayvan çalışmaları bu yağ asitlerinin kanser oluşumunu baskıladığını göstermiştir, bu kural insanlarda da geçerli olabilir. Çalışma sonuçları daha bu ilişkiyi gösterememiştir.
Folik Asit Folik asid nedir ve kanseri önleyebilir mi?
Folik asid pek çok sebzede, fasulyede, meyvelerde tüm hububatlarda ve tahıllarda bulunan B vitaminidir. Yetersiz folik asid kalın barsak, makat ve meme kanseri gelişme riskini arttırır. Bugünkü araştırma sonuçları kanser riskini azaltmak için folik asidin meyveleri, sebzeleri ve hububatları tüketerek alınmasının en iyi olduğunu düşündürmektedir.
Besin Katkı Maddesi Besin katkı maddeleri kansere neden olur mu?
Besinin rengini ve tadını korumak için pek çok madde eklenmektedir. Besin katkı maddeleri genellikle besinlerde çok az miktarda bulunur ve bu düzeyde kullanılan katkı maddelerin kansere neden olduğunu gösteren veriler yoktur.
Sarımsak kanseri önler mi?
Çalışmalar devam ediyor. Sarımsağın kanseri önlediğine dair daha yeterli düzeyde bilgi yoktur.
Salam, sosis kansere neden olur mu?
Uzun süre dayanıklılığının sağlanması için salam ve sosise nitratlar eklenmektedir. Midede kanserojenik nitrosamine dönüşen nitratlar mide kanseri riskini arttırmaktadır.
Cep telefonları kansere neden olur mu?
Bunu söylemek oldukça zor, çünkü cep telefonlarının insanlar tarafından yaygın kullanım süresi cep telefonlarının sağlığa etkisini değerlendirmek için daha yeterli değil. Bununla birlikte son dönemde yayınlanan ve beyin kanseri olan ve olmayan hastalarda cep telefonu kullanımını karşılaştıran üç araştırma var. Bunlardan elde edilen sonuçlar benzer. Bu çalışmalarda ilk olarak beyin kanseri olan hastaların ve beyin kanseri olmayan hastaların cep telefonu kullanım yoğunluğunun farklı olmadığı belirlenmiştir. İkinci olarak kullanım yoğunluğu ile beyin kanseri arasında herhangi bir ilişki saptanamamıştır ve üçüncü olarak da çalışmalar beyin kanserinin geliştiği bölge ile telefonun kullanıldığı bölge arasında önemli bir ilişki belirlenememiştir. Bugün belki cep telefonlarının bu bilgiye dayanarak beyin kanserlerine neden olmadığını ifade edebiliriz, fakat elimizde olan bilgilerin cep telefonlarının kesin olarak güveli olduğunu veya güvenli olmadığını gösteren bilgiler değil. Bu nedenle gelecek çalışma sonuçlarını beklemekte yarar var. Almanyada yapılan küçük bir çalışmada araç telefonu kullanımının uveal melanom (göz kanserinin nadir bir şekli) riskini arttırdığını belirlemiştir. Fakat bu sonucu destekleyen başka bir çalışma sonucu yoktur.